‘Vekâlet mücadelesi’ gerilimi
Haberi Paylaşmayı Unutmayın
Fatma Gülçin Kabasakallı- Pelin Aykın/ Irak’ta geçtiğimiz yıldan bu yana kurulamayan hükümet, ülke içindeki farklı etnik ve siyasi gruplar arası mücadele, önce gün yaşanan parlamento baskınıyla farklı bir boyut kazandı. İstikrarsızlığın çatışmaya dönüşme olasılığı artarken, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerde de yüksek tansiyon sürüyor.
Milliyet’e özel değerlendirmelerde bulunan EDAM Direktörü Sinan Ülgen, dış aktörlerin vekâlet mücadelesinin
ulusal kimlik üzerinden siyaset yapılmasının önünde engel olduğuna dikkat çekerken, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Irak’ta herkesi kapsayan bir toplum sözleşmesinin eksikliğini vurguladı.
Gerginlik sadece iç kaynaklı değil
(Sinan Ülgen, EDAM Direktörü)
“Irak’taki siyasi gerginliğe sadece Irak’ın iç dinamikleri üzerinden bakmak yanıltıcı olur. Bu gerginliğin daha kalıcı bir nitelik taşımasının nedeni, aslında bu grupların bazı dış aktörlerin siyasi vekilleri gibi hareket etmesinden kaynaklanıyor. Ayrıca, Irak’ta, uzun vadeli ve istikrarlı bir hükümet modeli oluşturulamadı. Hükümetler, ABD müdahalesi sonrasındaki yıllarda Irak’ın ulusal menfaatinden ziyade kendi temsil ettikleri grubun menfaatini öne çıkaran bir siyaset izledi. Yani Irak’ta ulusal kimlik üzerinden siyaset yapan bir yönetim modeli oluşamadı. Bu ikisini bir araya getirdiğimizde, Irak’taki bu gerginliğin süreceğini öngörmek lazım. İstikrarlı ve kalıcı, Irak halkına daha iyi ekonomik gelecek vadeden bir yönetim anlayışının çıkması bu şartlarda oldukça zor. İçerideki gruplar anlaşamıyor, rant paylaşımı konusunda sürekli ‘sıfır toplamda’ oyun oynanıyor… Bunun çözülmesi için, bu kısır döngüyü tersine çevirecek, Irak’ın ulusal menfaati adına sosyal mutabakat yaratacak bir liderlik gerekiyor. Onu göremiyoruz.
Nüfuz mücadelesi
Türkiye ile olan gerginliğin arka planındaysa birkaç faktör var. Irak’ın kendi iç yönetişiminden kaynaklanan sorunlar ikili ilişkilere de yansıyor. Kürt bölgesel yönetimiyle merkezi hükümet arasında yıllardır çözülemeyen enerji gelirlerinin dağılımı meselesi var. Artı, bir de güvenlik meselesi tabii. İkinci faktörse, Irak’ta artan İran etkisi, nüfuzudur. Bunu özellikle merkezi hükümette daha net görüyoruz. Çünkü İran’la Türkiye arasında Irak’ta, Suriye’de bir nüfuz mücadelesi yaşanıyor… Daha önce de zaman zaman Bağdat’la daha gerilimli anlarımız oldu. Ama tabii ki Türkiye ile gerginliği artırmanın Irak’a getirisi yok… Orta vadede iki ülke arasında gerginlik olmaz ama çok kısa vadede yine bu tip sert açıklamalar görebiliriz.”
‘Bunlar beklenen gelişmeler’
(Prof. Dr. Ahmet Kasım Han / İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı)
“Eninde sonunda Irak’ta olması beklenen gelişmeler bunlar. ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra ülkenin, etnik ve mezhep parametreleri dahilinde süreklilik arz edecek şekilde bölünmesi söz konusu. Farklı mezhepten gruplar, kendi haklarıyla ilgileniyor ve Irak’ta bu bağlamda herkesi kapsayan bir toplum sözleşmesinden söz etmek mümkün değil. Toplumsallık zayıflamaya başlayınca herkes kendisini kurtarmaya çalışır. Bir de buna dış müdahale ekleniyor… O dış müdahale, İran’ın varlığıyla özellikle Türkiye’nin aleyhine bir manzara arz ediyor…
‘Durum kötüleşecek’
Öte yandan Irak’taki iyileşmeler borsa endeksi gibi. Olan iyileşmeler de küçük olacaktır. ABD işgalinden beri Irak’ta durum hiçbir zaman daha iyiye gitmedi… lkenin daha stabil ve daha güvenli olduğu zamanlar oldu ancak hiçbir zaman iyiye gitmedi. Bu faktörlerdeki her bozulma bir öncekinden daha derin ve daha acı oldu. Ben böyle gideceğini düşünüyorum. Bir değişiklik olmasını da beklemiyorum…
Irak’ta gerginlik sürüyor
Irak’ta siyasi karışıklık ve gerginlik devam ederken, önceki gün Sadr grubu destekçilerinin parlamento binasını basmasının yankıları sürüyor. Irak’ta Koordinasyon Grubu’nun, Muhammed Şiya el-Sudani’yi başbakan adayı göstermesine itiraz eden Mukteda Sadr liderliğindeki Sadr Grubu destekçileri, Yeşil Bölge’deki parlamento binasınıbasmıştı. Tahrir Meydanı’nda toplanan grup, daha sonra hükümet konakları ve yabancı misyonların yer aldığı korunaklı Yeşil Bölge’ye girerek parlamento binasınagirmişti.
Bu yaşananların ardından, sosyal medyada Kanun Devleti Koalisyonu lideri ve eski başbakan Nuri el-Maliki’nin sokakta askeri kıyafetle ve silahla çekilmiş fotoğrafları yer aldı. Fotoğraflar Sadr ve destekçilerine bir mesaj olarak yorumlanırken, kısa süre içerisinde sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Daha sonra fotoğraflarla ilgili açıklama yapan, Maliki’nin yardımcıları, söz konusu fotoğrafların 2014 yılında terör örgütü DAEŞ’in ülkeyi işgal ettiği dönemde çekildiğini öne sürdü. Irak parlamentosunu basan ve ABD’deki Kongre baskınına benzer görüntülere neden olan protestocuların,Sadr’ın çağrısı üzerine geri çekildiği kaydedilirken,ülkede gerginliğindevam ettiği ifade ediliyor.