İlk gün komşulardan gelen teklif şaşırttı! Aniden karar verip yerleştiler
Haberi Paylaşmayı Unutmayın
10 senedir yaz tatillerinde Fethiye’nin Nif Yaylası’nda tatil yapan Sultan-Serkan Karagözler çifti, sağlık sebepleriyle gelen erken emeklilik sonrası hayallerini gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Aslen İzmirli olan aile, Gölcük’ten Fethiye’ye göç etti. Serkan Karagözler astsubaylıktan malulen emekli olduğu hafta kendi evlerini satıp, Fethiye’nin Nif Köyü’ne göç ettiler. 10 gün içinde şehirdeki evlerini satıp köydeki evlerini satın alan aile, tek birikimlerinin sattıkları ev olduğunu dile getiriyor. Şehirdeki evlerini 340 bin TL’ye satan Karagözler ailesi, köy evlerini ise 294 bin TL’ye aldı.
Buraya yerleşmelerinin sebebinin Fethiye bölgesine hayranlık duymaları olduğunu söyleyen Karagözler çifti, “Bölgede nereye giderseniz gidin her yer cennet gibi”diyor. Aile, kendi ürünlerini yetiştirmek ve hayvan beslemeyi istediği için araştırmalarını hep köylerden yana yapmış. Fethiye’nin Nif Köyü’nde bütçelerine uygun bir yer bulunca da buraya yerleşme kararı almışlar. Sultan ve Serkan Karagözler, 70 metrekarelik evlerinin 1 dönüm kiraz, ceviz ve çeşitli meyve ağaçları içerisinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
Buraya göç ederken ailelerinin olumsuz bir tepkisi olmadığını da sözlerine ekleyen Karagözler ailesi, “Zaten hep tayin oluyorduk ve sürekli şehir değiştirdik. Açıkçası ailelerimiz bu duruma alışkın. Köye yerleşirken de bu fikrimize saygı duydular hatta bizi ziyarete geldiklerinde köyü çok beğendiler ve sevdiler. Bu konuda sağ olsunlar bizi hep desteklediler” dedi.
‘FİYATLAR KÖYDE 2-3 KATI DAHA PAHALI’
Şimdilerde emekli maaşıyla geçindiklerinin bilgisini veren Sultan Karagözler, “Köydeki yaşam maliyetleri kişinin beklentisine göre değişir ama köy içerisinde bahçede bir şey yapmıyorsa, ekip biçme gibi işler yoksa ay sonunu zor getirebilirler. Köyde yaşamak göründüğü gibi değil. Mesela ben burada pazardan ve marketten alışveriş yapmıyorum. Fiyatlar köyde iki üç katı olduğu için Fethiye’den haftalık yapıyorum” diye konuştu.
‘3 SENE ÖNCE KİRALAR EN FAZLA 500 LİRAYDI, ŞİMDİ 6 BİN LİRA’
Karagözler ailesi köye taşındıkları sene ev kiralarının 350-500 liraarasında olduğunu, ancak pandeminin etkisiyle şimdiki ev kiralarının 3 bin ila 6 binarasında değiştiğinin altını çizdi. Köyde kiralık ev olanağının çok az olduğuna dikkat çeken çift, “Son üç yıldır çok göç alan bir bölge haline geldi. Bizim burayı tercih etmemizin sebebi sessiz sakin tam bir köy ortamını yaşamak istememizdi ama köyün nüfusu ilk geldiğimiz yıla oranla çok daha yoğun” yorumunda bulundu.
Köyde herkesin kendi tarlasını ekip biçerek, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığını söyleyen Karagözler ailesi, dışarıdan gelenlerin bahçe ve hayvancılıktan anlıyorlarsa iş bulabileceklerinin altını çizdi. Herkesin köyde yaşayamayacağını, çünkü hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına vurgu yapan çift, “Özellikle şehir hayatını seven biri köyde çok zorlanır. Köyde yaşamak sürekli hareket halinde olmayı gerektiriyor. Hayvanlar, bahçe hep bakım istiyor. Verim almak istiyorsanız bunları düzenli yapmanız gerekiyor. Şahsen ben bunları sevdiğim için çok mutlu oluyorum ve emeklerimin karşılığını almaktan gurur duyuyorum. Biz köyde sessiz sakin yaşamayı sevdiğimiz için bizi zorlayan bir durum yaşamıyoruz”ifadelerini kullandı.
‘KAR YAĞDIĞI ZAMANLAR EN SEVDİĞİMİZ ANLAR’
Karagözler ailesinin yaşadığı 980 rakımlı, çam ve sedir ağaçlarının ağırlıkta olduğu Nif Yaylası, Fethiye’ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta. Yaz aylarında dahi akşamların serin olduğunu dile getiren çift, kış aylarının oldukça soğuk ve karşı olduğunun bilgisini verdi. Aile, en sevdikleri zamanların kar yağdığı anlar olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Şu an tek emekli maaşlıyla geçinen Karagözler ailesi, şehirde olsalardı geçinemeyeceklerini söyledi. Şehirde hayatın daha hızlı aktığını ve ister istemez daha fazla alışveriş yapıldığını dile getiren aile, “Şehirde bir kıyafet görüyorsunuz ve ihtiyacınız olmasa da indirime girdi diye alıyorsunuz. Örneğin köyde kıyafet derdi yok. İki şort iki tişört ile yazı geçirebilirsiniz. Karnınız acıktıysa ya da bugün yemek yapmak istemiyorsanız öyle telefonla yemek siparişi veremiyorsunuz. Biz üç yıldır buna ihtiyaç duymadık. Kendi kışlığımı kendim yetiştirip yapıyorum. Kıyafet alışverişi ise çocukların özel ihtiyaçları dışında neredeyse hiç yapmıyoruz. Şehirde olsaydık bu parayla yaşamak çok zor olurdu” şeklinde ifade etti.
‘İKİ DÖNÜMLÜK YOL ÜSTÜ TARLA 3 MİLYON LİRA’
Şehirde yaşarken uykuya çok düşkün olduğunu söyleyen Sultan Karagözler, köye taşındıktan sonra sabahın erken zamanlarını kaçırmamak için artık daha erken uyandığını dile getirdi. Sultan Karagözler, “Sabah erken saatleri o kadar muhteşem ki o vakitleri kaçırmamak için erkenden kalkıyorum. Bahçemi dolaşıyorum, tavuklarımı ve köpeğimi besliyorum. Kahvaltımızı yapıyoruz. Özellikle bahçe işleri çok uğraş gerektiriyor. Çocuklarımız da küçük olduğu için onlarla ilgileniyoruz. Arada denize gidiyoruz ve çevreyi geziyoruz. Küçük bir motorumuz var, eşimle beraber köyü geziyoruz. 3 yıldır buradayız, daha keşfetmediğimiz bir sürü yer var” diyerekburaya yerleşmek isteyenlere de şu tavsiyelerde bulundu:
İLK GÜN KOMŞULARDAN GELEN TEKLİF ŞAŞIRTTI
Buraya ilk taşındığımız gün komşularının kendilerini kahvaltıya çağırmalarına hem şaşırdıklarını hem de çok mutlu olduklarını dile getiren Karagözler ailesi, “İlk başlarda çok şaşıran oldu, daha çok gençsiniz neden köy dediler. Genelde köyde yaşayanlar şehre gitmek ister, biz ısrarla köy istiyorduk. Köyde yaşamak özgürlük demek bahçe içinde dilediğin gibi dolaşmak, köyde, orman içinde yürüyüş yapmak demek. Komşularımızla da aramız iyi. Artık şehirlilerin köye yerleşmelerine de alıştılar. Şehirde yaşarken sekiz dairelik bir apartmanda oturuyorduk. Komşularımızı tanımıyorduk desem yeri. Sadece ‘günaydın’ ve ‘iyi akşamlar’ dışında bir iletişim kuramadık” diyerek şehir ve köy hayatındaki iletişimin farkına da vurgu yaptı.