Bakan Soylu’dan muhalefete uyarı: Hata edersiniz!
Haberi Paylaşmayı Unutmayın
Bakan Soylu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle; Bu süreçlerin belki de Nirvanası, en önemli zaman dilimi 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’un arkasında olanlar hala arkasında olmaya devam etmektedirler. 15 Temmuz, büyükelçiliklerle bu ülkenin medeniyet değerlerini altüst etmek için cinsiyetsizleştirme politikalarıyla ortaya çıkmaktadır. Bazen ekonomik saldırılarla bazen siyasal sıkıştırmalarla karşımıza çıkıyor. Türkiye çok önemli bir işi başarmıştır. Bu ülke göründüğünden büyük bir ülkedir.
1950-1960 arası Türkiye bir sıçrama yaşamak istemiştir. 1980’e giderken bize öyle bir çelme takmışlardır ki… Kafamızı kaldıramayacak bir hale bizi getirmişlerdir. Psikolojik harekatları kendileri yapmazlar, yaptırırlar. Bunların her biri korkutma üzerinedir. 28 Şubat’ta ilçe başkanıydım. Gaziosmanpaşa’da bir camimiz var merkezde. Arkasında kamu bürokrasisinin cuma namazına geldikleri, yer bulmakta da zorlanılan bir yerdeydi. 28 Şubat oldu, cuma namazına gittik. Her hafta yer bulmakta zorlandığımız yer boştu.
“15 TEMMUZ BU BÜYÜK KURGUYU ALTÜST ETMİŞTİR”
PKK’nın yaptığı nedir? 40 yıldır PKK terör örgütü bugün PYD’siyle birlikte bir tek öneri ortaya koymaktadır. FETÖ aynı ifsat içerisinde. PKK da öyle. DEAŞ’ı kim icat etti? DEAŞ, Rakka’ya hakimdi. PKK, Rakka’ya yürüdü, tek kurşun atılmadan DEAŞ Rakka’yı bıraktı. Peki O DEAŞ’lılar nereye gitti? PKK da DEAŞ da FETÖ de aynı patronajın elemanlarıdır. 15 Temmuz bu ülkenin sadece değerlerini değil aynı zamanda dünyada kurulan bu büyük kurguyu altüst etmiştir.
BUGÜNKÜ TÜRKİYE SON 300 YILIN EN GÜÇLÜ DÖNEMİNDE
Bugünkü Türkiye son 300 yılın en güçlü dönemindedir. Biz Batı’yı, Avrupa’yı ve Amerika’yı ilk kez bu kadar vizyonsuz bir durumda yakaladık. Son 300 yıldır ilk kez… Ortaokuldaydım, bayram tebriği sattığımızda gidip Adnan Menderes’in bir tebriğini aldım. O kartları satarken yaşlı bir kadın geldi, Adnan Menderes’in resmine bakıp ‘sahip çıkamadık’ diye ağladı. Kayıplarımız oldu, vesayetin çektirdikleri ve maliyetleri oldu ama 15 Temmuz’da geleceğimizi, dünyada insan ve hak ve hürriyetlerini arayanlara belki de verebileceğimiz en büyük mirası bırakabilme kabiliyetine sahip olduk.
DÜNYANIN 4 ÖNEMLİ SORUNU
Dünyanın 4 önemli sorunu var. Pandemiden kalan sorunlar, göç sorunu, enerji sorunu ve ekonomik sorun var. Hangi birinin BM’den sağlık örgütüne kadar hangi birisi birine bir çözüm üretti. Afganistan’a mı, Suriye’deki iç savaşa mı çözüm ürettiler? Göç sorununa mı çözüm ürettiler? Aşılarını paylaştılar mı yoksa sakladılar, havalimanlarında, kargolarında maske savaşı mı yaptılar? Uyuşturucu konusunda ne çözüm ürettiler? Bu savrulmada bir daha Batı’yı ve Amerika’yı yakalayamayız. 15 Temmuz önümüze iki tercih koydu, ya ölecektik ya olacaktık.
Onun için 15 Temmuz’u sulandırmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz’daki KHK’lıları geri döndürebilmek için, FETÖ’yü yeniden devlette yuvalandırabilmek için çalışma ortaya koyuyorlar. Buna fırsat verir miyiz? Bu can bu bedende oldukça terör örgütlerine ve dışardan kurgulanan oyunların Türkiye’de oynanmasına müsaade etmeyiz.
“TÜRKİYE BUNLARA TESLİM OLMADI”
Ne oldu Gezi olaylarında? 12 bin doların hemen altındaydı kişi başına gelir seviyesi Türkiye’de… Türkiye tam ivmesini yakalamıştı ama Türkiye’nin başına öyle bir olay getirdiler ki o saatten itibaren Türkiye makas değiştirmek zorunda kaldı. Gezi olaylarına Türkiye teslim olmadı. Karşı karşıya kaldığımız saldırıyı Cumhurbaşkanımız iyi okudu. Gezi olaylarından sonra 17/25 Aralık, 6-8 Ekim olayları ve 15 Temmuz her biri birbirini tamamlayan bir sürecin parçaları olarak ortada dururken Türkiye bunlara teslim olmadı.
Dönem dönem sıkıntılı süreçler yaşanabilir, bütün dünyada yaşanıyor. Ama bunlardan da maharet kendi ülkenin en az etkilenmesini sağlayabilmek ve buradan çıkabilmek. Türkiye’ye yapılan saldırıların gözümüzde zerre miskal değeri yoktur. 15 Temmuz gecesinin bu ülkeye maliyetini hesaplayabilir miyiz? PKK ile mücadeleye harcadığımız 40 yılımızı düşünün. Terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Dünyanın en ciddi uyuşturucu yakalamalarını gerçekleştiriyoruz. Burada öncelikli olarak 15 Temmuz ve FETÖ’yü de konuşmalıyız.
GÖÇ MESELESİ
Suriye iç savaşını biz başlatmadık. Oradaki 7 milyon insan ülkesinde yerinden edildi, 7 milyon insan da başka topraklara gitti. İlk andan itibaren bu ülke, bu millet bu insanlara sahip çıktı. Ne yapmak lazımdı? Sırtımızı mı dönseydik. Komşunuzda yangın varken perdeyi mi kapatıyorsunuz? 100 yıl önce beraber aynı cenazeleri sırtımızda taşıdığımız bu insanlara sırtımızı mı dönecektik? Hani Müslümanlık, hani milli değerlerimiz.
“ELBETTE ZAMANI GELİNCE HERKES KENDİ EVİNE DÖNECEK”
15 Temmuz’da nasıl bir irade ortaya koymuşsa bütün dünyaya ders verebilecek şekilde mazlumlara sahip çıktık. Bin defa olsa bin defa mazlumlara sahip çıkmak bu ülkenin asaletidir. Batı’nın herhangi bir politikası olmamasına rağmen Türkiye ilk adımdan itibaren bütün politikalarını ortaya koymuştur. Kamplarla, kanunlarla, geri gönderme merkezlerinin yapılmasıyla, sınır duvarlarının yapılmasıyla Türkiye hiçbir politika eksikliğini ortaya koymamıştır. Yabancı düşmanlığı diye bir şey yoktur. Elbette zamanı gelince herkes kendi evine dönecek. 21. yüzyılın parmakla gösterilen ülkesi Türkiye olacaktır.
“SOMUT VARLIĞI VE CİDDİYETİ, TEHLİKESİ NET ŞEKİLDE ORTADADIR”
FETÖ sadece bir terör örgütü değildir, aynı zamanda bir istihbarat örgütü değildir. Dünyanın her noktasında ve Türkiye’de müdahale ediyoruz. Bu kapsamda 15 Temmuz’dan 20 Haziran 2022’ye kadar 332 bin 884 kişi gözaltına alındı. 101 bin kişi tutuklandı. 104 bin şahıs hakkında adli kontrol kararı uygulandı. 19 bin 252 FETÖ tutuklusu, hükümlüsü var. 24 bin kişi de firari olarak aranıyor. 1700 operasyon gerçekleştirdik ankesör operasyonları. Tutuklananlar dışında yüzde 37’si itirafçı oldu. Örgüt evlerine yönelik 300 operasyon yapıldı. Mahrem yapılanmalara yönelik 3 bin 51 operasyon yapıldı. 2022’de örgütün sözde güncel yapılanmalarına yönelik operasyonlarda bir önceki yıla göre operasyon sayısı yüzde 175 artmıştır. Somut varlığı ve ciddiyeti, tehlikesi net şekilde ortadadır.
MUHALEFETE UYARI: HATA EDERSİNİZ!
Muhalefeti uyarmak istiyorum. Terör örgütlerinin devlet karşıtı pozisyonlarını muhalefet olmakla karıştırmakla hata edersiniz. Kapılıyor ve hata ediyorsunuz. Onların oyuncağı ve aparatı olarak hata edersiniz. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminde tahliye olan, ailesi de FETÖ yanlısı açıklamalarına devam eden askeri öğrencilerle kucaklaşıyor. Biz bu rövanşist mesajı anlıyoruz. Ama Kılıçdaroğlu sen değil feriştahın gelse biz o rövanşist mesajı sana yedirmeyi biliriz. Güya annesi de kendisine teşekkür edip mücadeleye devam diye açıklama yapıyor.
“SAKIN SİZ KENDİ TEZGAHINIZA DÜŞMEYESİNİZ”
Kılıçdaroğlu, KHK’lıları devlete taşımaya söz veriyor. Kılıçdaroğlu’na tavsiyede bulunmak istiyorum, kucaklayacak terörist sıkıntısı çekerse yurtdışına gitsin. Yarına neler çıkar Allah bilir. Oradaki konuşmaların nasıl olduğu, nasıl süreç takip edildiği, anayasadan milletvekili sayılarına kadar, imzaladıkları mutabakat metninin detaylarına kadar neler konuşulduğu… Efendileri ile muhatap olamıyorlar. Büyükelçileri getirdiğin metni ve konuşmanı orada kendi cebine koymaz mı? Bize ikide bir yargılanacaksınız diyenlere söylemek istiyorum, sakın siz kendi tezgahına düşmeyesiniz. Kimse kusura bakmasın bunu siyasetle izah edemezsiniz.