Dolar ve altında sert düşüş! Prof. Dr. Sefer Şener’den bankalardaki döviz hesaplarıyla ilgili dikkat çeken açıklama
Haberi Paylaşmayı Unutmayın
Dolar/TL yeni haftaya sert düşüşle girdi. Kur yüzde 4’ü aşan gerilemeyle 16,10 seviyesinin altını test etti. Böylelikle dolar/TL’de 26 Mayıs tarihinden bu yana en düşük seviye görülmüş oldu. Peki dolar ve altındaki düşüş kalıcı olur mu? Gram altın 949 liraya inerken, dolar 16.09 liraya kadar geriledi, euro ise 17.02 lira seviyesini gördü. Konuyla ilgili milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle BDDK’nın son kararı TL cinsi kredilerin hedefli kullandırımına yönelik olarak liralaşma stratejisi kapsamında alınmış önemli bir makroihtiyati adım olarak gözükmektedir.
Bağımsız denetime tabi şirketler için alınan bu karar KOBİ gibi daha küçük işletmeleri içermemektedir. Ayrıca bu karar hem büyük işletmeleri hem de yabancı para nakdi varlıkları aktif ya da cirodan büyük olanının yüzde 10’u aşması durumunda söz konusu olacaktır. Çünkü bazı büyük işletmeler hem kasalarında ciddi anlamda döviz tutmakta hem de çok düşük faiz oranlarıyla Türk lirası kredi kullanmaktadırlar.
Dolayısıyla bu piyasada bir yandan dolar kurunu daha üst seviyelerde tutarken bir yandan da liralaşma stratejisinde olumsuz durumlar ortaya çıkarabilmektedir.
“83 MİLYAR DOLAR ŞİRKETLERE AİT”
Kısa vadede kurlar üzerinde çok hızlı etkisi görülen bu karar ilerleyen aşamalarda bir süre de olsa etkisini sürdürecektir. Çünkü şu anda bankalarda yaklaşık olarak 216 milyar dolar döviz hesabı bulunmaktadır. Bu döviz hesaplarının yaklaşık 133 milyar doları bireylere aittir. 83 milyar doları ise tüzel kişilere yani şirketlere aittir.
83 milyar dolarlık tüzel kişilere ait hesapların da yüzde 80’ine yakını BDDK’nın almış olduğu bu karar kapsamına giren şirketlere aittir. Yani ellerinde büyük oranlı döviz tutan bu şirketlerin ilerleyen aşamada dövizden ziyade liralaşmaya yönlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Eğer şirketler bu karar ışığında kur korumalı mevduat gibi enstrümanlara yönelirse kurdaki gerileme belli bir süreliğine de olsa kalıcı hale gelecektir. Bir de buna yaz aylarındaki turizm gelirlerindeki artış eklendiğinde en azından kurun daha üst seviyelere taşınması yine belli bir dönem için engellenmiş olacaktır.
Aslında bakıldığında serbest işleyen piyasa sistemine dönük çok ciddi bir kısıtlama yoktur. 2011 sonrası dönemde alınan bazı kararların tersi durumunda olan bu karardaki ana hedef TL’nin güçlenmesi, dövizdeki hızlı artışın ise engellenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Uzun vadede piyasalar tekrardan yönünü bulacaktır.
Eğer bu karar yeni bir takım benzeri kararlarla ilerleyen aşamalarda desteklenirse kurdaki geri çekilme kalıcı olabilecektir. Ancak yeni birtakım enstrümanlar ortaya konulmadığı sürece orta ve uzun vadede yönün yeniden yukarı olma riski yüksektir.”
