Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü: Adıyaman’ın Tarihi Hazineleri

Haberi Paylaşmayı Unutmayın

Adıyaman, tarihi, kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir olarak ziyaretçilerini etkileyici yapılarıyla karşılar. Bu yapılarından ikisi, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü’dür. İşte Adıyaman’ın bu büyüleyici tarihî hazinelerini keşfetmeye yönelik içten bir bakış.

Karakuş Tepesi: Anıtların Yükseklerinde Bir Yolculuk

Karakuş Tepesi, Adıyaman’ın kuzeyinde yükselen etkileyici bir anıt mezardır. Roma dönemine tarihlenen bu yapı, M.Ö. 1. yüzyılda inşa edilmiştir ve dönemin mimarisi hakkında önemli bilgiler sunar.

  • Görkemli Sütunlar: Karakuş Tepesi’nin en dikkat çekici özelliği, üç büyük taş sütundur. Bu sütunlar, Roma döneminin anıtsal mimarisinin zarif örnekleridir. Üzerlerindeki figürler ve detaylı kabartmalar, dönemin sanatsal anlayışını ve mühendislik becerilerini yansıtır. Sütunların estetik tasarımı, yapının tarihî önemini vurgular.
  • Tarihî Manzara: Karakuş Tepesi, çevredeki doğal güzelliklerin ve tarihî kalıntıların eşsiz bir manzarasını sunar. Yüksek bir konumda yer aldığı için, ziyaretçilere hem antik dönem izlerini hem de doğal güzellikleri bir arada gözlemleme fırsatı tanır. Bu yükseklik, zamanın adeta durduğu ve geçmişle günümüzün birleştiği bir noktadır.

Cendere Köprüsü: Roma Mühendisliğinin İhtişamı

Cendere Köprüsü, Adıyaman’ın Cendere Çayı üzerinde yer alan etkileyici bir Roma köprüsüdür. M.S. 256 yılında inşa edilen köprü, Roma mühendisliğinin zirve örneklerinden biridir ve tarihe meydan okuyan bir dayanıklılığa sahiptir.

  • Mühendislik Harikası: 120 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki Cendere Köprüsü, dönemin mühendislik bilgisi ve estetik anlayışını mükemmel bir şekilde sergiler. Köprünün taşları, yüzyıllar boyunca birçok olayın ve değişimin tanığı olmuştur. Bu yapı, Roma İmparatorluğu’nun mühendislik başarısını ve mimari dehasını gözler önüne serer.
  • Tarihî Bağlam: Cendere Köprüsü, Roma döneminin ulaşım ve ticaret ağının önemli bir parçası olarak bilinir. Köprü üzerinde yürümek, ziyaretçilere geçmişin izlerini hissettiren ve tarihin derinliklerine adım atan bir deneyim sunar. Tarihi köprünün üzerinden geçerken, yüzyılların geçmişine tanıklık etmiş gibi hissedebilirler.

Adıyaman’ın Tarihî Hazineleri

Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü, Adıyaman’ın tarihî dokusunu ve kültürel zenginliğini gözler önüne seren iki önemli yapıdır. Bu yapılar, hem tarih hem de doğa açısından ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Adıyaman’a yapılacak bir ziyaret sırasında, bu tarihi yapılar hem geçmişin izlerini yakından hissetmek hem de şehrin kültürel mirasını keşfetmek için ideal duraklardır.

Tarihin zevkli gezi noktası…

Adıyaman’ın Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü gibi etkileyici yapıları, şehrin tarihî mirasını ve kültürel zenginliğini gözler önüne serer. Bu yapılar, geçmişin derinliklerine inmek ve tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için mükemmel birer destinasyondur. Tarih severler ve gezginler, bu büyüleyici yapıları ziyaret ederek hem kültürel hem de tarihi bir keşif yapma fırsatını yakalayabilirler.

KARAKUŞ TUMULLUSU
Halk arasında Karakuş Tepesi diye geçen; Kommagene uygarlığının önemli bir TEMENOS’U . kutsal alanı ve Kommagene kraliçeleri Anıt Mezarıdır.. M.Ö.36-38 yılları arasında Kommagene Kralı ve aynı zamanda Antiochos Teos un oğlu ll.mithridates tarafından Annesi İsias için inşa edilmiştir. Anıt mezarın inşası devam ederken; Roma ve Persler arasındaki savaşta; Pers prensleri ile evli olan iki kız kardeşi ; Laodike ile Aka ve Aka’nin kızı Antiochis Romalılar tarafından öldürülür,Mithidates ll.para karşılığı üç prensesin cenazelerini alarak Annesi İsias ile birlikte Karakuş Tumullusune defin eder. Burası TEMENOS’tur..(Kutsal alan)..İlk yapıldığında; etrafı surlarla çevrilmiş, güneyde kartalın olduğu sütun, kuzey batıda Apollo Mitra ile tokalaşan ve arkasında Grekçe yazıt Mithidates ll.nin kabartması,Kuzey Doğuda Aslan ve boğa heykellerinin olduğu iki sütun mevcuttur.. Aslan yere düşmüş,kuzey batı terasa taşınmıştır.. Şimdiye kadar yapılan bütün jeofizik,jeoradar testlerden anlaşıldığı üzere MEZAR ODALARI OLDUĞU GİBİ DURMAKTADIR..Dokunulmamiştir. 2100 yıldır doğa ve insan tahribatına dayanan Karakuş Kraliçeler Anıt mezarı Turizmin ana güzergahında ve Nemrut Dağı Milli parkı başlangıç noktasıdır..
—————————————

CENDERE KÖPRÜSÜ SEPTİMUS SEVERUS KÖPRÜSÜ..
İlk Afrika Kökenli Roma imparatoru olan Septimus Severus tarafından M.S.ikinci yüzyılda inşa edilmiştir.. Askerlerin geçişi ve özellikle Meleti’ye hakim olan Hatti’lerle yapılan ticaretin Cendere vadisi üzerinden geçişin rahat sağlanması için inşa edilen Köprü; Septimus Severus un ailesi onuruna yapılmıştır.. 92 blok taşın üst üste konulması ile inşa edilen Köprünün güney girişindeki iki sütun; sağdaki Septimus Severus,soldaki Eşi Julia Domna, Kuzeyinde mevcut tek sütun büyük oğlu ve daha sonra Roma imparatoru olan Caracala onuruna dikilmiştir.. Caracala nın sütünü karşısında ve kaldırılmış sütun da Septimus un küçük oğlu Geta adına dikilmiş, daha sonra Caracala tarafından kaldırılmıştır.. Sütunlar depreme dayanıklı esneklik payına sahip, 5.95 metre yükseklikte,3.15 metre çapında 7 blok taşın üst üste konulması ile inşa edilmiştir.. köprü ana gövdesi 92 blok taşın birbirine bildirilmesi ile sağlam bir şekilde inşa edilmiştir.. Üç Roma imparatoru ve bir imparatoriçe onuruna inşa edilen Köprü yaklaşık 1900 yıldır hizmet vermektedir..1997 yılına kadar her türlü araç trafiğine açık olan ROMA -CENDERE köprüsü restorasyon görmüş, araç trafiğine kapatılmıştır.. Turizmin önemli bir kaynağı olan köprü Nemrut Dağı Tur güzergahı üzerinde ve milli parkı içindedir.
—————————————
Nemrut Dağı Anıtsal alanı Kommagene uygarlığının efsanevi kralı Antiochos Teos l tarafından inşa edilmiştir.. Antiochos (Teos dönemi M.Ö.69-38) Antiochos Teos Nemrut Dağı Anıtsal alanı inşa ederken şöyle diyor taşa işlediği kitabesinde “Ata hükümdarlığını devr aldığım zaman ülkem kommagene yi bütün tanrıların Anayurdu yaptım” diyor..2206 metre rakımda inşa ettiği anıtsal alana; Batı ve Doğunun -mezopotamyanin tanrılarını bir araya getirerek aynı galerilerde yer veriyor.. Doğu ve Batı’nın kullandığı Gücü sembolize eden Kartal ve Aslan ‘a galeride yer veriyor. Ataları ile gurur duyan Antiochos Teos Doğu ve Batı teraslarda Atalar Galerisine yer veriyor.. Kalıcı olmadığı bilinciyle Kendisi için Anıt mezar olarak; dağın tepesini keserek, Orta kısmına mezar odasını yerleştiriyor, büyük blok taşlardan teraslar oluşturarak 55 metre yüksekliğe kadar inşa ederek ve üstünü aynı yerdeki inşaattan çıkan küçük taşlarla örtüyor.. Doğu,Batı ve kuzey terasları olan Anıtsal alan ın Kuzey terası yalnız alana giriş ve adak kapısı olarak kullanılmış.. Şu ana kadar yapılan bütün jeofizik testlerde Antiochos Teos un anıt mezarı kapısının Doğu terasta kral Antiochos Teos un heykelinin bulunduğu hizada olduğudur.Bir kaç giriş için teşebbüs oldu isede başarılı olunmadi.. Antiochos Teos ” Tarih süreci içinde her kim buraya hakim olursa, barışı,huzuru ve eserlerimi korumakla yükümlüdür”diyor.. UNESCO Dünya kültür mirası, güneşle insanların buluştuğu Antiochos Teos un Nemrut Dağı Anıtsal alanı bugün bize emanettir.. korumak görevimizdir..

Kaynak: https://nemrutturlari.com.tr/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir